Eğitim Salonu Seçerken Dikkat Etmeniz Gerekenler

“İnsan davranışı büyük ölçüde içinde bulunduğu ortamdan ve kaynakları tarafından belirlenir.
Ocak 2013’te “Building and Environment” dergisinde yayınlanan bir makale, eğitim salonu tasarımlarının ve çeşitliliğinin öğrenme üzerinde yüzde 25’lik bir etkisi olduğunu kanıtladı. Bu çalışma, 1 yıl boyunca İngiltere’de 751 tane denek ile gerçekleştirildi.

Eğitim salonu tasarımcılarının zaten uzun zamandır farkında olduğu bu etki yapılan çalışma ile kanıtlanmış durumda. Bu çalışma aynı zamanda mekân tasarımının, öğrenme ve performans değişiminde yüzde 73’lük etkisi olduğunun da altını çiziyor.

Ayrıca “Building and Environment” dergisi bu çalışma ile öğrenme üzerinde önemli bir etkisi olan altı tasarım parametresini de ortaya çıkardı. Çalışma sonuçları aynı zamanda bu parametrelerin hem mevcut olan hem gelecekteki eğitim salonları için göz önünde bulundurulmasını tavsiye ediyor.

Eğitim Salonu Seçiminin Eğitimin Verimine Katkısını Etkileyen Faktörler Neler?

1) Renk

Eğitim salonu tasarımlarında renk seçimi çok önemli! Duvarlarda, zeminde, mobilyalarda ve göze hitap ettiği düşünülen her yerde; renklerin beyinde görsel uyarımı sağlayıp sağlamadıklarına bakılarak, renklerin öğrenmede büyük etkisi olduğu kanıtlandı.

Aynı zamanda hafıza konusunda da renklerin kayda değer bir etkisi olduğunu ortaya koyan çalışma, yaş gruplarına göre de renklerin etkisinin değiştiğini belirtiyor. İlgili çalışma, yaşı yüksek insanların genellikle hafıza için sıcak renkleri tercih ettiğini gösterirken, daha genç insanların soğuk renkleri tercih ettiğini ortaya koyuyor.

2) Karışıklık ve Esneklik

Çalışmanın bu kısmı, eğitim salonunun eğitim süreci boyunca uygun bir beyin dalgası yaratıp yaratmadığı ile ilgili. Sonuçlar büyük ve geniş alanların, alternatif öğrenme aktiviteleri için daha uygun olduğunu gösteriyor. Çalışma alanlarının eğitimler için esnek olması eğitim ve eğitimci açısından daha faydalı sonuçlar doğuruyor.

Örneğin, insanlara sunabileceğiniz farklı oturma alanları ve tasarımları onları öğrenmeye ve eğitmeni dinlemeye daha çok teşvik ediyor. Yani, aslında – düzen içinde bir karışıklık yenilikçi düşünmeyi arttırıyor ve katılımcılar öğrenmek için daha motive oluyorlar.

Mekanın; eğitim içeriğine, eğitmene ve eğitimi alan kitlenin çeşitliliğine uygun olması da bir hayli önemli! Tasarımcılar  bu 3 kategoriye göre çeşitlenebilir olmasını da çalışma ve eğitim alanları için tavsiye ediyor.

3) Bağlantılar, Koridorlar ve Kapılar

Geniş koridorlar ve kapılar öğrenmeye teşvik ediyor! Bu sonuç ilk bakışta garip gelse de aslında yapılan çalışma, bu etmenlerin, eğitimi alan insanlar arasındaki iletişim açısından kayda değer bir fark yarattığını ortaya koyuyor.            

Başka bir çalışma ise bunu şu şekilde destekliyor: “Herhangi bir alanda verimli geçişler fiziksel olarak eforu kolaylaştırır ve duygu durumunda gelişmeye yol açar.” İnsanların hayatını kolaylaştırdığı için de bu tarz özellikler mekânsal açıdan öğrenme katsayısını dolaylı yoldan arttırmaktadır.

4) Işık ve Aydınlatma

Işığın miktarı, doğal ışık olup olmaması ve aydınlatmanın çeşidi öğrenme açısından diğer önemli faktörler. Motivasyonel olarak ışık, öğrenme isteğini arttırıp azaltabiliyor.Ortamdaki aydınlatma gün ışığına ne kadar yakınsa insanlar da o kadar motive oluyorlar. Çok aydınlık olması da mekanlar açısından negatif bir faktör. Işığın doğallığı kadar, yoğunluğu ve aydınlattığı bölge de insanların beyin dalgalarında farklı sonuçlar ortaya koyuyor. Orta aydınlıkta, göz hizasında ve gün ışığına en yakın aydınlatmalar tasarımcıların en çok tavsiye ettiği aydınlatma çeşitleri.

Sadece eğitim alanı seçimleriyle eğitimlerden alınacak verimi arttırmak mümkün!

      Nobel ödüllü ünlü fizikçi Albert Einstein’in ‘Ben öğrencilerime asla öğretmem. Yalnızca onlara kendilerinin öğrenebileceği şartları oluşturmaya çalışırım.’ sözü , aslında kişileri öğrenmeye hazırlayan şartların öğrenmedeki etkisini gösteren bir söylem. Yukarıda anlatılan çalışmanın başındaki yazar olan Profesör Peter Barrett’in, “Uzun zamandır yapısal alanların ve çevrenin insanlar üzerinde etkisi olduğu bilinmekteydi, fakat böylesine doğrudan bir etkinin sonuçlarını ortaya koyan, öğrenme oranlarıyla bütüncül bir şekilde değerlendiren bir çalışma yapılmamıştı.” sözü, Einstein’in da belirttiği gibi, farkında olunan bu durumun artık verilerle de desteklenen bir noktada olduğunu gösteriyor.

Nitekim eğitim alanlarının öğrenenlerin sıkı bir kontrol altında tutulduğu sınıflardan daha rahat hissettikleri, daha aktif olabildikleri alanlara dönüşümü de aslında bu farkındalığın bir göstergesi. Bugünün dijital dünyası artık yeni nesil çalışma ve öğrenme biçimlerine ihtiyaç duyuyor. Bu ihtiyaç da beraberinde öğrenme ortamlarındaki hızlı dönüşümü getiriyor. Güzel olansa bu dönüşümün tamamen lehimize olması. Artık daha özgür, daha ferah alanlarda öğreniyoruz ve eğitimlerin verimini arttırmak küçük değişiklikler veya bilinçli mekan seçimleri yapmamızla çok daha mümkün!

Kaynak: https://www.interiorsandsources.com/article-details/articleid/21094/viewall/true?title=designing%20for%20high-impact%20learning%20spaces

Yorumlar

mood_bad
  • Henüz herhangi bir değerlendirme yapılmamış.
  • Değerlendirme yapmak için Kurumsal Üye olmalısınız.